Yeşil Liman ve Yeşil Denizcilik
Deniz taşımacılığı, dünya üzerinde her yıl milyarlarca ton konteyner, katı ve sıvı dökme yük ile küresel ticaretin çok büyük bir bölümünü yönetiyor. Satın aldığımız neredeyse tüm tüketici ürünleri veya bunları yapmak için gereken hammaddeler gemilerle taşınıyor. Deniz ticaretinde de limanların oldukça kritik bir önemi var. Limanların konumu, kapasitesi, büyüklüğü vb gibi parametreler deniz ticaretinin çevresel, sosyal ve ekonomik performansına doğrudan etki ediyor. Limanların ekonomik önemine rağmen, yerel hava ve su kirliliği, sera gazı emisyonları, gürültü ve hava kirliliği, trafik sıkışıklığı ve tortuların yaygın olarak kirlenmesi dahil olmak üzere çevre üzerinde olumsuz etkileri bulunuyor.
Deniz taşımacılığının küresel sera gazı emisyonlarının içindeki payı oldukça yüksektir. Bu emisyonlar kontrol altına alınmadığı takdirde her geçen yıl daha da artmaya ve iklim değişikliğini tetiklemeye devam edecektir. Bu bağlamda, denizcilik ve daha da özelinde liman faaliyetlerinin enerji kullanımı ve sera gazı emisyonlarının yönetimi gibi çalışmalarla birlikte iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yönelik çok ciddi bir potansiyeli vardır.
Gemilerinin her bir hareketinin doğrudan veya dolaylı olarak çevre üzerinde etkisi vardır diyebiliriz. Örneğin yanaşma ve demirleme gibi liman faaliyetlerinin petrol sızıntıları oluşturması, hava ve gürültü kirliliğine neden olması bu etkilerden bazılarıdır. Yükün konteynerlerde kamyonlar, trenler veya daha küçük gemilerde nihai varış noktalarına karma bir şekilde (intermodal) taşınması da karbondioksit, kükürt dioksit, siyah karbon vb gibi çevreye zararlı sera gazları ve partikülleri serbest bırakır. Ayrıca, bir limandan diğerine hareket ederken suda yaşayan istilacı türler içeren balast suyunu (boş gemiye denge arttırmak için alınan safra suyu) serbest bırakabiliyor.
Denizcilik ve liman faaliyetlerinin bu tür olumsuz etkileri alt alta konulduğunda sürdürülebilirlik için ne kadar büyük bir engel teşkil edebileceği açıktır. Bu nedenle, sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda yeşil liman ve yeşil denizcilik gibi kavramlar çok daha önemli hale geliyor.
Yeşil Liman Nedir?
Limanlar, deniz ve kara arasında bir bağlantı olarak, dünya çapında malların ve yolcuların hareketi için temel bir hizmet sağlar. Ulaşım, liman temelli faaliyetler ve nakliye hizmetleri gibi alanlarda küresel olarak doğrudan ve dolaylı işler sağlarlar ve içinde bulundukları şehirlerin ve bölgelerin ekonomisi için hayati önem taşırlar.
Limanlar, günümüzde;
- deniz seviyesinin yükselmesi veya şiddetli hava olayları vb gibi iklim değişikliğinden kaynaklanan tehditler,
- denizcilik endüstrisi gereksinimlerindeki değişiklikler,
- emisyonların azaltılması,
- paydaş gereksinimleri ve
- limanlar arasında yerel topluluklar/devlet kurumları ile daha iyi iş birliği ihtiyacından kaynaklanan zorluklarla karşı karşıyadır.
Şimdi ve gelecekte daha sürdürülebilir ve yeşil limanlar yaratmak için bu tehditleri ve zorlukları karşılayacak çözümlerin geliştirilmesi hayati önem taşımaktadır.
Yeşil Liman, sürdürülebilirlik prensiplerine göre işleyen ve çevresel etkileri minimize etmeyi hedefleyen bir liman türüdür. Bu limanlar, çevresel koruma, enerji verimliliği, atık yönetimi, su kalitesi, gürültü kontrolü gibi konularda öncelikli olarak sürdürülebilir çözümler uygulayan ve çevresel etkileri en aza indirmek için çalışan limanlardır.
Yeşil Liman kavramı, liman işletmelerinin çevresel sürdürülebilirliği artırmak için çeşitli önlemler aldığı ve yeşil teknolojilere yatırım yaptığı anlamına gelir. Bu önlemler arasında enerji verimli aydınlatma sistemlerinin kullanımı, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş, karbon ayak izini azaltma çabaları, su tüketiminin azaltılması ve geri dönüşüm programlarının uygulanması yer alabilir.
Sürdürülebilir limanlar, sadece ekonomik kapsamı değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal kapsamı da dikkate alan bir kavramdır. Limanlar için “sürdürülebilirlik” veya “yeşil” kavramı, liman faaliyetlerini, operasyonları ve liman yönetimini çevre dostu hale getirebilmektedir. Yeşil limanlar hava, su, gürültü ve atık kalitesine yönelik önlemlerin ve kontrollerin iyileştirilmesine katkıda bulunarak çevresel etkileri ciddi oranda azaltır.
Yeşil limanlar ve sürdürülebilir limanlar her ne kadar birbirine benzese de tamamen aynı şeyi ifade etmemektedir. Sürdürülebilir limanlar, insanı ve doğal kaynakları korur ve onu kullananların mevcut ve gelecekteki ihtiyaçlarını karşılamak özel stratejiler ve faaliyetleri uygular. Yeşil limanlar ise uyumluluğun ötesinde çevresel etkileri azaltmayı hedefleyen proaktif geliştirme, yürütme ve izleme uygulamaları yapan limanları ifade eder. Özetleyecek olursak yeşil limanlar sadece çevresel konulara odaklanırken, sürdürülebilir limanlar sosyal, ekonomik ve çevresel konuları da ele almaktadır.
Sürdürülebilir Eko Liman Nasıl Olur?
Sürdürülebilir / yeşil liman planları dinamik olmalı, bu nedenle limanların gelişen endüstri trendlerine ve yeni teknolojilere ayak uydurmasını sağlamak için her yıl gözden geçirilmelidir. Geleceğin sürdürülebilir ve yeşil limanlarının kurulması için aşağıdaki konularda adım atılması gerekir:
- Limanlarda zararlı madde emisyonlarının azaltılmasına yönelik politikaların ve düzenleyici kuralların uygulanması
- Liman-kent peyzajının yeşil tasarımı; gürültü ve hava kirliliğini absorbe eden ağaçlarla güçlendirilmiş bir çevrenin oluşturulması
- Liman işletme ve faaliyetlerinde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması
- Olumsuz etkileri en aza indirirken, ürün ve hizmetleri yeniden tanımlayarak atık tasarımını yeniden tanımlamak için limanların doğrusal ekonomiden döngüsel ekonomiye geçişi
- Liman çevre profilini iyileştirmek ve enerji verimliliğini artırmak için Enerji Yönetim Sisteminin ve/veya Çevre Yönetim Sisteminin kurulması
- Eko etiketlenmiş sertifikalara sahip limanların oluşturulması ve çevresel konularda önde gelen limanlardan en iyi uygulamaların hayata geçirilmesi
- Liman sistemlerinin daha da geliştirilmesinde “yeşil büyüme” teriminin dahil edilmesi ve belirtilen alanlarda çevre planlamasının oluşturulması
- Liman operasyonlarının ve faaliyetlerinin dijitalleştirilmesi ve otomasyonu
Denizcilik sektörü giderek büyüyor ve limanlara düşen görev de giderek artıyor. Bu büyüme, deniz ekosistemleri ve kıyı toplulukları üzerindeki olumsuz çevresel etkileri de kuşkusuz artırıyor. Bunun için en kritik konu sürdürülebilirlik farkındalığıdır. Toplumlar çevre sorunları konusunda bilinçli hale geldikçe, liman operasyonlarında etkin çevre yönetimi daha kolay bir şekilde yapılabilecektir. Artan sosyal ve ekonomik talepler ve çevresel zorluklarla birlikte liman yetkilileri ve politika yapıcılar, liman operasyonlarında çevresel performansı iyileştirmek ve sürdürülebilirliği sağlamak için önlemler almaya devam etmelidir.
Türkiye’de Yeşil Liman Uygulamaları
Türkiye’de yeşil liman uygulamaları, Denizcilik Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. 2012 yılında başlatılan “Yeşil Liman” projesi kapsamında, liman tesislerine belirlenen şartları yerine getirdikleri takdirde “Yeşil Liman” sertifikası ve logosu verilmektedir. Bu şartlar; doğal yaşamın korunması, hava kirliliğinin azaltılması, su kalitesinin sağlanması, kirli toprakların temizlenmesi, paydaşların işbirliği ve eğitimi, yapı tasarımı ve yönetiminin sürdürülebilirliği gibi altı temel bileşeni kapsamaktadır.
Yeşil liman uygulamaları, Türkiye’nin denizcilik sektöründe çevre bilincini artırmakta ve uluslararası rekabet gücünü yükseltmektedir. Yeşil liman olmak hem bir sorumluluk hem de bir fırsattır. Türkiye’nin deniz ticaretinin büyük bir bölümünü gerçekleştiren limanların yeşil limana dönüşmesi hem ülke ekonomisine hem de küresel çevreye katkı sağlayacaktır.
Türkiye’deki Yeşil Limanlar
Türkiye’de yeşil liman sertifikasına sahip olan liman sayısı 2021 yılı itibarıyla 10’dur. Bunlar;
- Asyaport
- Aksaport
- Marport
- Borusan Lojistik
- Ege Ports Kuşadası
- Petkim Limanı
- Bodrum Kruvaziyer Limanı
- Solventaş Limanı
- Ford Otosan Limanı
- Evyap Kumport
Bu limanlar, yeşil liman kriterlerini karşılamak için atık yönetimi, su kalitesi ve iş güvenliği gibi konularda öncelik vermişlerdir. Ayrıca bu limanlar, enerji tasarrufu, yenilenebilir enerji kullanımı, karbon salınımının azaltılması gibi çevre dostu uygulamalar da gerçekleştirmişlerdir.
Yeşil Liman Yönetmeliği
Bu Yönetmelik, kıyı tesislerine yeşil liman sertifikası düzenlenmesi hakkında usul ve esasları belirlemektedir. Yeşil liman sertifikası, kıyı tesislerinin gemi ve kıyı operasyonlarından kaynaklanan çevresel zararları azaltmak ve enerji verimliliğini artırmak için yaptıkları çalışmaların belgelendirilmesidir. Bu Yönetmelik kapsamında sertifika almak isteyen kıyı tesisleri, belirlenen yeşil liman genel kriterlerini yerine getirmek ve İdare tarafından yetkilendirilmiş kuruluşlarla işbirliği yapmak zorundadır. Bu Yönetmelik, 618 sayılı Limanlar Kanunu ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine dayanılarak hazırlanmıştır.