Avrupa Komisyonu, Kasım 2016’da “Tüm Avrupalılar için Temiz Enerji” girişimini yayınlamıştır. Bu paketin bir parçası olarak, mevcut Yenilenebilir Enerji Direktifi’nin yeniden düzenlenmesi için bir yasama önerisini kabul etmiştir. Ortak karar prosedürü bağlamında, Haziran 2018’de AB kurumları arasında nihai bir uzlaşma metni üzerinde anlaşmaya varılmıştır. Aralık 2018’de revize edilmiş Yenilenebilir Enerji Direktifi 2018/2001/EU (RED II) yürürlüğe girmiştir.
RED II’de, 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynakları tüketimine ilişkin genel AB hedefi %32’ye yükseltilmiştir. Komisyonun orijinal önerisi, nihai anlaşmada ortak yasa koyucular tarafından ortaya konan bir ulaşım alt hedefini içermiyordu. Üye devletler, yakıt tedarikçilerinin 2030 yılına kadar karayolu ve demiryolu taşımacılığında tüketilen enerjinin en az %14’ünü yenilenebilir enerji olarak sağlamasını şart koşmalıydı.
2009/28/EC Direktifi, başlangıç noktasını ve yenilenebilir enerji potansiyelini dikkate alarak her ülke için 2020 için ulusal yenilenebilir enerji hedeflerini belirlemektedir. Bu hedefler Malta’da en düşük %10’dan İsveç’te %49’a kadar değişmektedir. AB ülkeleri, 2020 hedeflerine nasıl ulaşmayı planladıklarını ve yenilenebilir enerji politikalarının genel gidişatını ulusal yenilenebilir enerji eylem planlarında ortaya koymaktadır. Ulusal hedeflere yönelik ilerleme, AB ülkeleri ulusal yenilenebilir enerji ilerleme raporları yayınladığında her iki yılda bir ölçülmektedir.
RED II’ye Revizyon Önerisi
Avrupa Yeşil Anlaşması, AB’nin 2050 yılında karbon nötr olmasını hedeflemektedir. Bunu yaparken Avrupa ekonomisinin büyümesini ve istihdamın artmasını amaçlamaktadır. Bu hedefin yasal zemini Avrupa Konseyi tarafından Aralık 2020’de oluşturulmuştur. Bu bağlamda, 2030 yılına kadar %55’lik bir sera gazı emisyon azaltımı hedefi konulmuştur. Bu da ancak enerji arzında yenilenebilir enerji kaynaklarının payının ciddi bir şekilde artırılmasıyla mümkündür.
Yenilenebilir Enerji Direktifi (REDII) bu amaç doğrultusunda hazırlanmıştır. Fakat bu yönetmeliğe göre 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji payının en az %32 olması hedefi artık yeterli görülmemektedir. Zira, bu hedefin İklim Hedef Planı’na (CTP) göre %38-40’a yükseltilmesinin gerekli olduğuna karar verilmiştir. Yükseltilen bu hedefe ulaşmak için halihazırda geliştirilen ve kısmen uygulamaya geçirilen açık denizde yenilenebilir enerji, enerji sistemi entegrasyonu, biyoçeşitlilik ve hidrojen stratejileri doğrultusunda yeni önlemlerin alınması gerekecektir. Bu da farklı sektörlerde yeni adımların atılması gerektiği anlamına gelmektedir.
RED II’nin güncellenmesinin en temel sebebi 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen enerji kullanımının artırılmasıdır. RED II revizyonu;
- iyileştirilmiş bir enerji sistemi entegrasyonunu teşvik etmek,
- biyoçeşitliliği korumak,
- iklim ve çevresel hedeflere katkıda bulunmak
- küresel ısınma ve biyoçeşitlilik kaybıyla ilgili kuşaklar arası endişelerin giderilmesi
gibi konuları ele almaktadır. Bu revizyon ayrıca çevre ve insan sağlığını korumak, AB’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak, yeni istihdam alanları oluşturmak, ekonomik büyüme ve AB’nin teknolojide ve endüstride dünyaya liderlik yapmasını sağlamak gibi hedefleri de mevcuttur.
RED II Direktifi, AB’nin yenilenebilir enerjiyi desteklemek için geliştirdiği en önemli araçlardan biridir. Fakat AB’nin yenilenebilir enerjiyle ve çevresel yönetimle ilgili yürüttüğü diğer çalışmalarla ve koyulan diğer hedeflerle de uyumludur. Bu bağlamda, Avrupa Yeşil Anlaşması süreciyle başlatılan tüm girişimlerin en önemli parçalarından biri haline geldiğini söyleyebiliriz. RED II’nin revizyonu için sunulan teklifin aşağıdaki konularla da tutarlı olması beklenmektedir:
- AB Emisyon Ticareti Planı; karbon fiyatlandırmada çok tutarlı, sistematik ve düzenleyici kurallar ve önlemler getirmektedir.
- Alternatif Yakıt Altyapısı Direktifi; elektrikli araçlar için şarj merkezleri ve doğal gaz ve hidrojen yakıtları için ikmal noktalarının kurulması gibi alternatif yakıt sistemleriyle ilgili altyapı çalışmalarının güçledirilmesini desteklemektedir.
- Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım Değişikliği ve Orman Yönetmeliği; yenilenebilir enerji kaynağı olarak biyokütlenin kullanılmasını teşvik etmektedir.
- Binalarda Enerji Performansı Direktifi; binalarda yenilenebilir enerjinin kullanılmasıyla performans iyileştirmeleri sağlamaktadır.
- Çaba paylaşımı mevzuatı; ulaşım, yapı, tarım ve atık gibi RED II’nin kapsamına giren bazı sektörler için sera gazı emisyon azaltımı hedefleri belirlemektedir.
- Ecodesign Direktifi; tüketicileri fosil yakıtlı cihazlar yerine daha çevreci ürün ve hizmetlere yönlendirmektedir.
- Enerji Vergilendirme Direktifi; Fiyatların sürdürülebilir uygulamaları teşvik etmesini sağlamaktadır.
- Enerji Verimliliği Direktifi; yenilenebilir enerjinin son tüketiciler tarafından kullanılmasında verimlilik artışı sağlamaktadır.
- Yakıt Kalitesi Direktifi; yenilenebilir ve düşük karbonlu yakıtların ulaşımda kullanımını desteklemektedir.
Avrupa Birliği, Avrupa Yeşil Anlaşması kapsamında 2050’ye kadar karbon nötr bir Avrupa kıtası inşa etmek için yürüttüğü çalışmalara hız kesmeden devam etmektedir. Bunun için çok dinamik bir süreç planlayan AB, koyduğu hedefleri RED II revizyon önerisinde görüldüğü üzere daha sıkı bir şekilde güncellemekten de kaçınmamaktadır. Bu nedenle, Avrupa ile siyasi ve ticari ilişkileri bulunan diğer tüm ülkelerin gerekli aksiyonu bir an önce alması gerekmektedir. Avrupa Birliği ile olan ilişkilerini sürdürülebilir bir şekilde yürütmeye devam etmek isteyen Türkiye’nin de AB’de meydana gelen bu gelişmeleri yakından incelemesi ve enerji ve sera gazı yönetimi konusunda gereken kararları bir an önce alması gerekmektedir.